24 Temmuz 2009 Cuma

Çıldır Havsazı İle Çıldır ve Aktaş Gölleri

Kuzeydoğu Anadolu’nun nihayetinde kabaca kuzey-güney yönünde bir birine paralel olarak uzanan Aktaş gölü, Çıldır Havzası ve Çıldır Gölü bulunmaktadır. Volkanik ve Volkano-sedimanter arazi üzerinde yer alan bu çanaklar tamamen tektonik kökenlidir.
1.794 m. yükseklikteki Aktaş (Hozapin) gölü, Doğu-batı yönünde faylarla çökmüş aynı isimli havzanın alçak kesimini işgal etmiştir. Özellikle gölün güney kesiminde heyelanlı fay dikliği uzanmaktadır.
Hozapin gölünün güneyindeki volkanik eşikten sonra güneyde Çıldır havzasına geçilir. Doğu-Batı yönünde uzanan bu havza genç çökellerle dolmuş olup, 2000 m. civarındadır. Havzanın suları batıdan havzaya kavuşan ve Kura nehrinin kollarından olan Karaçay tarafından drene edilmektedir.
Doğuda Akbaba dağı (3026 m.) batıda Kısır Dağı (3197 m. ) Volkan konileri arasında uzanan Çıldır gölü 1.959 m. yüksekliktedir. Gölün kuzey-güney yönündeki uzunluğu 18.3 km., doğu-Batı yönünde en geniş yeri 16.2 km.dir ve göl 115 Km2. alan kaplamakta olup, derinliği 100 m.'den fazladır.
Çıldır Gölünün kuzeyinde ortalama yüksekliği 2.100 m. olan bir volkano-sedimanter sırt uzanmaktadır.Bu sırtın batı nihayetinde 1970-1975 m. Yüksekliğinde, Gölbelen köyü civarında bir gedik bulunmaktadır. Gölün güney bölümü, diğer alanlara nazaran son derece düz ve ortalama yüksekliği 2.000 m. civarında bir aşınım yüzeyi uzanmaktadır. Buradan Kuzey-Güney yönünde bir olukla Arpaçay'a geçilmektedir.
Havzaların jeomorfolojik evrimine gelince; Doğu Anadolu’da Volkanizma Tersiyerin ilk dönemlerinde oluşmaya başlamıştır. Miyosende Kuzey Doğu Anadolu’daki depresyonlar daha çok göl rejimi altında kalmışlar bu devrede fasılalı olarak çıkan volkanik malzemeler göl havzalarına akmışlardır. Böylece; Arpaçay, Çıldır, Kura Vadisinin bulunduğu alanlarda tortullarla ara tabakalı volkanik, volkanon-sedimanter araziler teşekkül etmiştir. Piyosende ise bölge dikey tektonik hareketlere uğramış ve sonuçta faylar boyunca blok halinde çökmeler meydana gelmiştir. Bu esnada Çıldır havzası ana hatları ile oluşmuştur. Kuvarternerde Çıldır Gölünün doğu ve batısında merkezi püskürmeler meydana gelmiş ve bu püskürmeler ile doğuda Akbaba batıda Kısırdağ volkan konileri teşekkül etmiştir Bu merkezlerden çıkan bazaltik lavlar Çıldır Gölü Havzasına ve volkano-laküstür araziler üzerine akmıştır. Söz konusu merkezlerden çıkan lavlar, günümüzdeki Çıldır gölünün kuzey ve güneyindeki sahaları kaplamamıştır. Çünkü bu alanlarda volkano-sedimanter arazilerin üzerinde bazaltik lav akıntıları bulunmaktadır. Çıldır Gölü bir lav seti gölü değildir.
Çıldır gölü, yakın bir zamana kadar zaman zaman kapalı bir havza halinde kalmıştır. Ancak pleistosen'in plüviyal devrelerinde gölün fazla suları kuzeybatıda ki Gölbelen köyündeki 1970-1975 m. yüksekliğindeki gedikten Çıldır havzasına, oradan da Kura nehrine akmıştır. Öte yandan, gölün kuzey kesiminde 2.000 m. civarında yerli kaya taraçaları ve sahanlıklar bulunmaktadır, bu sahanlıklarda yassı çakılların varlıkları plüviyal devrede gölün en az 2000 m.'ye kadar yükseldiğini göstermektedir.
Halihazırda Çıldır Gölü güneyde bazaltlar üzerinde açılmış bir taşma boğazı vasıtasıyla Arpaçay'a kavuşmaktadır. Çıldır Gölünün kuzeyinde ki Çıldır havzası da, Kura'nın kollarından olan Kocaçay tarafından kapılarak Kura nehrine bağlanmıştır. Kapalı bir çanak içerisinde olan Aktaş gölünün suları ise içme ve kullanmaya elverişli değildir, ancak bu gölde plüviyal devrede fazla sularını kuzeybatıdaki eşikten Kura'ya akıtmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder